Çay keşfinin en eğlenceli parçası, her ülkenin ürettiği farklı türleri tanımaktır. O kadar çok nüans ve gri alan var ki karşınıza çıkacak olasılıklar sonsuzdur. Bu yazımızda en büyük yeşil çay üreticisi olan iki ülkenin yeşil çaylarını sizler için karşılaştırdık
Tarihçe
Tarih içinde insanların bir içecek olarak çay hazırlamaya başladıkları tarih kesin olarak bilemese de çoğu uzman, Camellia Sinensis bitkisinin Çin’de bulunduğunu kabul eder. Lu Yu’nun Tang Hanedanlığı döneminde yazdığı iddia edilen Çay Klasikleri, çay konusunda ilk belgelenmiş kitaptır. Çin’e seyahatlerinden onlarla tohum taşıyan Budist rahipler tarafından 9. yüzyılda Japonya’ya çay getirildi. Eisai genellikle Japonya’da çay kurmak için kredi alır, çünkü çayda ilk Japon kitabını yazdı, Kissa Yōjōki.
Yetişme Ortamı
Çayın yetiştirildiği ortam, ürünün tadına diğer şartlardan daha büyük bir etkisi vardır. Çin ve Japonya coğrafi olarak yakın olduğundan, birçok benzerliği paylaşıyorlar. Her iki ülke de çok çeşitli mikro iklimlere sahip dağlık bir yüzölçümüne sahiptir. Çin’in çay yetiştiren bölgelerinin çoğu, sahilden uzakta güney illerinde yer almaktadır. Öte yandan Japonya, 6.000’den fazla adadan oluşuyor. Okyanusa olan yakınlık, çay tadıyla ilgili önemli bir faktördür.
Çeşitlilik
Hem Çin hem de Japon hükümetleri, çayın çeşitlerinin araştırıldığı, geliştirildiği ve yetiştirildiği araştırma istasyonları işletmektedir. Tat, haşere direnci veya yaprakların belirli bir renklenmeye sahip olması için özel tohumlar geliştirmektedirler. Çin’de, çay çeşitlerine verilen isim çayın üretilmesinden sonra olmasına rağmen Japon çay üretiminde belli bir çeşit baskın olarak üretilir.
İşleme
Çin ve Japon yeşil çayları arasındaki en büyük fark nasıl işlendiğidir. Oksitlenmeyi durdurmak için yapraklara ısı uygulanmaktadır. Bu sabitleme veya yeşil rengi soldurma olarak adlandırılır. Çin’de bunu yapmak için genellikle büyük bir tava kullanılır ve yaprakları etkili şekilde kızartır. Ayrıca bazı yerlerde aynı etkiyi elde etmek için fırınlar kullanılır. Japonya’da yaprakların buharlaşmasıyla oksidasyon durdurulur. Yaklaşık 20 saniye ila 160 saniye arasında değişen buharlama seviyesi, bir çayın yerleştirildiği kategoriyi belirleyen faktörlerden biridir.
Çayın hasat şekli de çay bardaklarımızdaki çayın neye benzediğine dair büyük bir etkiye sahiptir. Çin uzun süredir çay yapraklarını toplama geleneğe sahipken, Japon çayı en çok makine ile hasat edilmektedir. Bu sonuç olarak Çin’de çoğunlukla bozulmamış yapraklar olmasına rağmen Japonya’da toplanan yapraklar daha zedelenmiş ve kırık haldedir. Bu kuralın istisnaları olsa da genel olarak durum bu şekildedir. Kafanızda farklı anlamlar çıkarmasına rağmen bu iki yöntem için biri diğerinden daha iyi şeklinde bir önyargı oluşturmayın. Bunlar sadece üreten bölgeyi yansıtan, farklılıklardır.
Damak zevki
Çin yeşil çayları tipik olarak fındıksı veya daha kavrulmuş bir karaktere sahiptir. Dragonwell çayında ki kestane notları harika bir örnektir. Bu çoğunlukla, işlemede soldurma adımı sırasında tavada kızartmadan kaynaklanır. Japon yeşil çayları çok daha fazla bitkisel meyvemsi bir kaliteye sahiptir.
Çayların üretim yerleri değişmesi onlara oldukça farklı karakter katabilmektedir. Tadım yaptığınız çaydan vazgeçmeden önce onun farklı ülkelerde üretilmiş çeşitlerini de denemeniz size çok farklı deneyimler sağlayacaktır. Unutmayın bu büyük bir evren ve çay evreninde yapacağınız seyahat size daha önce karşılaşmadığınız deneyimler katacaktır.
