Silver Needle, adını çay tarlalarındaki açılmamış filizlerin gümüşi, iğneye benzeyen tüycüklerinden alan beyaz çayın en özel çeşididir.

Anavatanı Çin olan bu beyaz çay sadece en üstte yeni filizlenmiş tomurcuklarının dikkatli bir şekilde elle toplanmasıyla elde edilir. Tomurcuklar doğrudan güneş ışığı ile kurutularak fermantasyon işlemine uğramaları engellenir.

Yin Zhen Silver Needle cinsi beyaz çayın sırrı, bir kilo çay elde etmek için gerekli olan yaklaşık 10.000 adet civarında açılmamış yaprak tomurcuklarının tek tek elle seçilmesi ve işlenmesidir. Tomurcuk yapraklar nem oranı yaklaşık % 10 ila %20 olana kadar gölgeli, iyi havalandırılan bir alanda kurutulur. Daha sonra tomurcuklar sepet içerisinde 40 °C’de ikinci bir kurutma işlemine tabi tutulur. Bu gurme beyaz çay, adını kendini çevreleyen gümüş, ipeksi tüylü tomurcuklara borçludur. Yin Zhen Silver Needle en üst kalitede beyaz çay olarak bilinir. Bu çay demlendiğinde neredeyse renksizdir. Siyah çayın baskın tadına alışkın çayseverler beyaz çayın tadını çok hafif bulurlar, ancak birkaç yudum aldıktan sonra beyaz çayın barındırdığı hassas tat ve aromalar dikkat çekmeye başlar.

Beyaz çay mükemmel lezzet için kuru ve serin hava koşullarında deneyimli kişiler tarafından hasat yapılır.

2007 senesinden beri en kaliteli ve özel beyaz çay çeşitlerini Chado markası ile Türkiye’ye getiriyoruz.

Silver Needle Beyaz Çay İçindekiler

Beyaz çay tomurcuğu

Silver Needle Beyaz Çay Demleme

79 °C- 85 °C sıcaklıktaki 250 ml suya 1-2 çay kaşığı eklenerek 4-5 dakika demlenmesi önerilir. Kaynatılmamalıdır. Aynı çay 2 kez demlenebilir.

Servis sayısı: Ortalama 35 fincan

Net: 50 gr

Beyaz Çayın Özellikleri

Silver Needle, hafif tatlımsı aroması, arkadan gelen ve yavaşça kaybolan narenciye tatları ile çok eşsiz bir çay deneyimi sunar. Serinletici etkisi de olan Silver Needle, yaz ayları için de idealdir.

“1100 yılında, İmparator Hui Tsung zamanından beri bilinen ve sadece imparator ve yakınları için özel olarak üretilen beyaz çay, imparator için o kadar büyük bir keyifti ki Moğolların sarayını işgal ederken bile bu keyfini bozmamıştı…”